Terk korkusu genellikle terk etme kaygısı olarak bilinir. Bu korku genellikle geçmiş kayıp veya ret deneyimlerinden kaynaklanır ve aşırı erişim, güçlü bir güvence ihtiyacı veya algılanan ret belirtilerine daha fazla duyarlılık gibi çeşitli şekillerde kendini gösterebilir. Terk kaygısı yaşayan insanlar, sevdiklerinin kendilerini terk etmesinden korkabilir veya ilişkileri ve iyi insanlık zihinsel varlıkları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilecek durumlardan kaçınmak için büyük çaba sarf edebilirler.
Bazen geride kalma veya terk edilme korkusu olarak ifade edilen terk korkusu, başkalarının duygusal veya fiziksel desteğinin kaybının derin bir kaygısı anlamına gelir. Bu korku, çocukluk deneyimleri, travma veya kararsız ilişkiler de dahil olmak üzere çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Bireyler, kaygılarını yönetmek için insanları memnun eden veya samimiyetten kaçınan davranışlar gibi adaptasyon mekanizmaları geliştirebilirler. Bu korkuları anlamak ve mücadele etmek, bireylerin daha sağlıklı ilişkisel modeller geliştirmelerine ve terk edilme kaygısını azaltmalarına yardımcı olabilir.
Athazagorafobi, unutulma veya göz ardı edilme korkusunu tanımlamak için kullanılan spesifik terimdir. Kişinin başkaları tarafından terk edildiği veya ihmal edildiği, endişe ve güvensizlik duygularına yol açtığı yoğun bir korku ile karakterize edilir. Athazagorafobisi olan insanlar ilişkileri konusunda aşırı endişe duyabilirler ve sevdiklerinin artık onları hatırlamayacakları veya onlarla zamanla ilgilenmeyeceğinden korkabilirler. Bu fobi, ilişkileri sürdürme yeteneğini önemli ölçüde etkileyebilir ve unutulma korkusu nedeniyle sosyal etkileşimlerin tecrit veya geri çekilmesine neden olabilir.
Terk korkusu, özellikle Kişilik Bozukluğu (MPOC), sınırlı olarak çeşitli kişilik bozuklukları ile ilişkilendirilebilir. Sınırda bozukluğu olan insanlar genellikle yoğun duygusal dalgalanmalar ve terk edilme korkusu yaşarlar, bu da kararsız ilişkilere ve dürtüsel davranışlara yol açar. Bu korku, bireyleri, ortaklara tutunma veya reddetme algılanan işaretlere aşırı tepkiler sunma gibi terk etmeyi önlemeyi amaçlayan davranışları benimsemeye teşvik edebilir. Terk korkusu ile kişilik bozuklukları arasındaki bağlantıyı anlamak, etkili tedavi ve destek için gerekli olabilir.
Otofobiniz mi yoksa yalnız kalma korkusunuz olup olmadığını belirleyin, duygu ve davranışlarınıza kendini yansıtmayı içeriyor. Otofobi, kendi başına olma veya izole hissetme konusunda yoğun kaygı ile karakterizedir. Otofobisi olan insanlar, yalnız kalabilecekleri veya yalnız bırakıldığında panik atak geçirebilecekleri durumlardan kaçınabilirler. Yalnızlık konusunda sık sık ezici bir korku veya endişe hissediyorsanız ve kendinizle yüzleşmekte sorun yaşıyorsanız, profesyonel yardım istemek avantajlı olabilir. Bir akıl sağlığı uzmanı, yalnız olma korkunuzla bağlantılı altta yatan problemleri çözmek için uygun değerlendirme ve destek sağlayabilir.